MyaLL
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

MyaLL

PayLaşıLmayan ßiLgi Hiç ßir işe yaramaz
 
AnasayfaPortalliGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Benim Kocaman Bir Yalanım Var

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
MyaLL
SiTe PaTRoNu
SiTe PaTRoNu
MyaLL


Mesaj Sayısı : 820
Yaş : 46
Kayıt tarihi : 21/04/07

Benim Kocaman Bir Yalanım Var Empty
MesajKonu: Benim Kocaman Bir Yalanım Var   Benim Kocaman Bir Yalanım Var I_icon_minitimePerş. Tem. 05, 2007 7:22 pm

Uzaktan şöyle bakıp da ilk gördüğü anda içine doldurasıya çekmek için otobüsün kirli camından dışarıyı izliyordum. Daha önce defalarca gitmiş olmama rağmen, İstanbul'a her gidişimde farklı bir heyecan doğardı içimde. Her defasında yeniden keşfederdim doyasıya. Yanımda benden de geveze bir arkadaşım vardı. Onlara misafirliğe gidiyordum hafta sonu için. Baba ocağından uzakta olmanın da etkisiyle epey heyecanlıydım ve aile hasretiyle doluydum.

Harika bir karşılamaydı benim için. Öyle kırmızı halılarmış falan gelmesin sizin aklınıza. Kapıda montumla cebelleşirken kucağıma atlayan ufaklığın sevgi dolu sımsıcak kucaklaması yetti bana. İçim tam anlamıyla huzur doldu. Evine hoş geldin kızım demişti Aysel annem. Evin babasının oturduğu sofrada güzel bir yemek yedik. Sonrasında ise yazılarımı kontrol etmek için bilgisayar başına geçtim. Merakla yeni yorumlarım var mı diye açtım bakınıyordum ki bir mailim olduğunu gördüm. Acayip bir şey ama bir heyecan vardı içimde. Belki de o gün çok mutluydum. Ne olduğunu hala çözemiyorum. Aşıp baktım. Tanıdık gelen bir kelime vardı sadece. Okumaya başladım. Yeni bir yazı teklifiydi. Mutluluğumun üstüne bir mutluluk daha koydum. Hemen gerekli görüşmeleri yaptık. Ve eve döndüğüm günü saat 8 için anlaştık.

Geçen iki günün ardından yorgunca evime döndüm. Hemen bilgisayarımı açtım. Anlaştığımız gibi başladık konuşmaya. Güzel bir projemiz vardı elimizde artık. İkinci gün biz yine konuşuyorduk. Bunun dozu gittikçe artmaya başladı. Ne oluyoruz diye sormuyorduk. Sorgulamıyorduk. Sadece yaşıyorduk. Günün güzelliklerini, yaşadıklarımızı, en çok da ben dır dır hiç susmayarak anlatıyorduk her gün birbirimize. Sonra gündüzlere sığmadık gecelerini de çalmaya başladık. Bilgisayar yetmezdi dedik iletişimimiz eksik kalıyor telefon numaralarımızı aldık verdik. Sonra ilk kez seslerin buluşması. O heyecanlı, fısıl fısıl bir ses, bense her zamanki gibi gür ve kuvvetli. En çok da gülüşmeler. Sonra bir tatil ve ilk ayrılık.
İlk ayrılıkla ilk özlemler...



On iki şubattı, aslında her şey bir rastlantıdan uzaktı. Elinde çiçeklerin en güzeliyle tam da karşımdaydı. Sonra kucaklaşmalar. Sanki yıllardır birbirimizi tanıyormuşluğumuz. Yabancılık yoktu. Sanki yıllardır omuz omuza iki insandık. Hemen her şeyi anlatıverme, hemen her şeyi acilen yaşayıverme telaşı içinde işlerimizi halletme derdindeydik. O kadar heyecanlıydı ki, hesabı bile ödemeyi unuttu. Onu öylece yıllarca izleyebilirim sandım bir an. İlk çiçeği, sarılışındaki titremesi, ve yorgunca ayrılışımız.

Sanki bir rüyaydı her şey. Sanki yıllardır birbirimizi bekliyorduk. Sanki yıllardır aradığımız birbirimizdi. Başkasında arayıp da bulamadıklarımızı aramadan bulmuştuk. Her sabah birlikte güneşi yeniden doğuruyorduk iki saatlik uykuyla günü tamamlıyorduk bazen. Bazen de olduğumuz yerde uyukluyorduk hiç konuşmasak da. O bile yetiyordu bazen... Abartılı mıydı bilmiyorum da yıllarca hayalini kurduklarımın hepsini yaşıyordum.

Her şey iyi güzeldi de, her şeyi anlayabiliyordum da buna neden izin verdiğimi hala bilmiyorum. Her şeyi anlayabiliyordum da neden hayır kelimesini bir tek ona kullanamıyordum. Birini çok sevince başkasına verecek sevgisi kalmaz mı diye düşünüyorum bazen. Çok mu sevdim bilmiyorum. Her şeyi anlayabiliyordum da, neden bir yalanın ortasında beni böylece bırakmalarına izin verdim bilmiyorum. Sevgimin yerini artık nefret alsın istedikçe sanki ona doğru yol alıyordum. Bunu onun yüzüne haykırdıkça neden buna kendim bile inanmıyordum.
Her şeyi anlayabiliyordum da... Beni nasıl bir yalanın ortasında nasıl yanlı< bıraktın bir bilsen. Ey şehri İstanbul, benim artık kocaman bir yalanım var. İçinde bir o yana bir bu yana savruluyorum. Derim hep, hep de söyleyeceğim. Kalbim ellerim kadar küçük değil. . Küçük ellerimi hiç yüzüne süremesem de güneşin doğduğu sabahlarda, benim de artık kocaman bir yalanım var...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://myall.yetkin-forum.com
 
Benim Kocaman Bir Yalanım Var
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MyaLL :: Her TeLden :: Hikaye ßöLümü-
Buraya geçin: